Yeni yıl yeni sezon: Kadınlar, felsefe, tiyatro, Sarkis ve Ali Kazma

 

 

Bir kazak. Bir kapı. Bir deri bir kemik. 

Milyonlarca insanın, ülkeyi kimin yöneteceğini belirlemek için yaptığı seçimin sonucunu kaba kuvvetle değiştirmeye yeltenenlerden birinin kazağı. Üzerinde, soykırım merkezlerinin en beterlerinden birinin, 1 milyon 100 bin insanın öldürüldüğü bir kampın adı ve o kampın girişindeki şiar yazılı. Saf kötülüğe bir reverans, insanlığın en çirkin yüzüne yapılmış bir güzelleme.

Başka sıfatlarla da anabiliriz ama güzellikten gidelim: ülkenin en güzel üniversitelerinden birinin kapısı. O kapının ardında üniversitelerini kimin yöneteceğinin seçimle belirlenmesini isteyen öğrenciler. O öğrencilerin üzerine yürüyen polis. Ve polisin üniversitenin kapısına astığı kelepçe. Özgür olmadığımızı, olmamamız gerektiğini hepimize hatırlatmak istercesine.

Ve bizler kendi rahatımızdan, kendi güzelliğimizden, kendi sağlığımızdan başka bir şey düşünmeye duralım yeni yıla aç giren bir çocuk. Minik bedenindeki en büyük şey ellerinden, ayaklarından bile büyük görünen gözleri. Ülkesinde milyonlarca insan yeterli beslenemediği için ölürken, o hayatın henüz başında, ölümün hemen kıyısında, yuvalarından taşmış gözlerle bize bakıyor.

2021’in ilk sezonunu, yılın ilk günlerinin retinamıza kazıdığı bu görüntülerle başlatıyoruz. Nasıl bir dünyada, nasıl bir ülkede yaşadığımızın ağır bilinciyle. 

***

#Kış2021 sezonumuzu yine uzaktan erişime uygun etkinliklerle, yine dolu dolu hazırlamaya çalıştık.

Kadınların çok daha fazla konuşacağı, felsefeye açacağımız yerin genişleyeceği, diyarın dillerini öğrenmeye devam edeceğimiz, edebiyata bakarken tiyatroyu da ihmal etmeyeceğimiz, Sarkis’i konuk edeceğimiz, Ali Kazma’nın sürpriz sergisiyle taçlandıracağımız bir sezon bekliyor hepimizi. 

Gelin, Kıraathane'nin bu onuncu sezonunda yine bize katılın. 

Nasıl bir dünyada, nasıl bir ülkede yaşadığımızı bilerek daha fazla düşünüp daha fazla konuşalım.

2021 kötülüğe karşı iyiliğin kazanması için her gün uğraştığımız bir yıl olsun. Her birimiz ve hep birlikte özgürlüğe açılan bir yola çıkabilmek için çalışalım. Olan bitene gözlerimizi kapatmadan. Bencilliklerimizden arınarak.

Sözümüz bu. Dileğimiz bu.