11 Nisan 2023 Salı 19:00
Adaletin Metabolizması ve Kentlerin Yaratılması
Fevzi Özlüer
Kentsel mücadeleler dağılan ve unufak olan yabancılaşmış kentsel nüfustan bir topluluk yaratmaya ve bu bağlamda da bir dayanışma ağı etrafında kentsel adaleti hayata geçirmeye çalışırlar. Bu adalet mücadelesi hem kentin yaratımı hem de toplumsal üretim ilişkilerinin yeniden üretimi anlamına gelmektedir. İçinden geçtiğimiz felaketler çağında, kentlerin yeniden üretimi ise öncelikle adaletin metabolizmasının inşası sorunu olarak ortaya konulmalıdır. Adaletin metabolizmasında yıkım, felaket anlarında sadece kentsel hizmetlere erişim sorunu olarak ortaya çıkmaz. Aynı zamanda üretim ve geçim araçlarına ulaşma ve sahiplik sorunu olarak ortaya çıkar. Bu nedenle de felaket anları aynı zamanda toplumun yeni bir hukuk yaratmaksızın mevcut hukukla felaketten çıkamayacağı anları işaret eder. Kent yaratmaya odaklanmış bir siyasal kuruluş ile kentleri yeniden üretmeye odaklanmış pratikler arasında böyle bir açı farkı vardır. Biri adaletin öznesi, diğeri ise hukukun nesnesidir. Hukukun nesnesi olarak toplumun adalet arayışı, yargılanma pratiklerinde somutlaşır. Bu nedenle de kimi zaman, deprem dayanışma ağlarından, kentsel mücadele pratiklerine kadar bu adalet metabolizmasında tıkanmalar yaşanmıştır. Ekolojik krizin felaket ritmini yakalaması karşısında bu tıkanma yeniden üretim süreçlerinde aşılabilir mi? Yargısal pratikler içinden bir adalet yaratmak mümkün olabilir mi? Mevcut yargısal pratiklerimiz bu açıdan bize neler söylüyor? Türkiye’de imar, kentleşme odaklı afetler ardından açılan davalarda neden adaletin metabolizması tesis edilemiyor? Kentsel düzenin tarihselleşmiş dayanışma ilkesi üzerinden kurulması ve kentsel mücadele deneyimleri ekseninde adalet kavramı; hukuk, devlet ve sınıf geriliminde bu sunumda tartışılmaktadır.
Pek çok çevre ve kent derneğinin kurucusu oldu ve bu derneklerde üye olarak çalıştı, pek çok dernekte ise yöneticilik yaptı veya destek sundu. Ekolojik kriz üzerine pek çok yazı kaleme aldı. Ulusal, uluslararası ve yerel konferanslarda bildiriler sundu, dergi ve gazetelerde yazılar yazdı.
Yerel ve ulusal çevre ve kent derneklerine, mücadelelerine, çevre ve kent hukuku üzerine destek sundu.
Türkiye’nin sivil toplum alanındaki ilk dijital arşivi ve kütüphanesi olan Ekoloji Arşivi’nde ve kimi sergilerde (Çöplük, 2008) küratörlük veya metin yazarlığı yaptı. Dijital arşiv oluşturma üzerine kurumsal çalışmalar yaptı. Dijital veri içeriklerinin hukuki koruma rejimi, kişisel verilerin korunması ve fikri haklar üzerine danışmanlık yaptı.
Kutup Yıldızı (2019, Yönetmen: Ebru Beşe), Eko eko eko (2023, Yönetmen: İlkay Nişancı) belgesellerinde danışmanlık yaptı.
Ekolojik Haklar Merkezi’nde hukuki destek koordinasyonlarını yürüttü. Çevre Hukuku Ağı’nda hukuk koordinatörlüğü çalışmalarına devam ediyor.
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, Kent, Çevre ve Yerel Yönetim Politikaları Anabilim Dalında 2005 yılında “Kapitalizmin Yeniden Üretiminde Sivil Toplum Çevreciliği” teziyle yüksek lisansını tamamlayarak, “uzman” unvanı aldı. Aynı bölümde doktorasını “Çevrenin Korunmasında İdari Yargının Rolü” teziyle 2022 yılında tamamladı.
Lütfen önceden kaydolunuz.