1 Ekim 2021 Cuma 21:00
Boğaziçi Bize Ne Öğretti?
Can Candan
Üniversite Konuşmaları
2021 yılının ilk günlerinde Boğaziçi Üniversitesine, hükümet tarafından bir rektör ataması gerçekleşti. O günden başlayarak, üniversitede öğrencisiyle, öğretim üyesiyle yürütülen direniş yaklaşık 10 aydır sürüyor. Üniversitenin evrensel normlarına, Boğaziçi Üniversitesinin geleneğine, akademisyen ve öğrencilerinin büyük çoğunluğunun isteklerine aykırı olarak atanan, ‘kayyım’ olarak nitelenen kişinin, altı ayın sonunda görevden alınması da sorunu çözmedi. Yerine, yine aynı yöntemle, seçilmemiş yardımcısı atandı ve ilk uygulaması iki öğretim görevlisinin sözleşmesini sonlandırmak oldu. Belgesel sinema ile ilgili kuramsal çalışmaları ve filmleriyle uluslararası alanda tanınan, Türkiye belgesel sinemasına katlılarıyla saygınlığı tartışılmaz Can Candan bu iki öğretim görevlisinden biriydi.
2021-2022 öğretim yılı başlarken, tüm direniş sürecinin belgelenmesine de önemli katkı sağlayan Can Candan Boğaziçi direnişini, bu direnişin Türkiye ve üniversite için ne anlama geldiğini anlatıyor.
Can Candan: Belgesel sinemacı ve akademisyen. Lisans derecesini ABD’de Hampshire College'dan sinema-televizyon dalında; sanatta yeterlik (doktora seviyesi) derecesini de ABD’de Temple University’den film ve medya sanatları dalında aldı. 2000’e kadar ABD'de, sonrasında da Türkiye’de film ve medya sanatları konularında çeşitli üniversitelerde ve kurumlarda dersler verdi. 2000’de Türkiye’ye döndükten sonra önce İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde, sonra Sabancı Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 2007’de de Boğaziçi Üniversitesi’nin öğretim kadrosuna katıldı. Yönetmenliğini yaptığı uzun metraj belgesel filmler Duvarlar-Mauern-Walls (2000), 3 Saat (2008) ve Benim Çocuğum (2013) yurtiçinde ve yurtdışında üniversitelerde, festivallerde, sinemalarda, televizyonlarda gösterildi, çeşitli ödüller kazandı ve halen uluslararası alanda gösterimleri ve dağıtımları devam etmekte. Bir yandan Türkiye belgesel sineması üzerine araştırmalarına, makale ve kitap çalışmalarına devam ederken, bir yandan da dördüncü uzun metraj belgesel filmi Nükleer Alaturka üzerine çalışmaktadır.
YouTube üzerinden ilk gösterim.