Bassam Khabieh’nin gözünden “Kuşatma Altında Yaşam”

Savaş, tüm yıkımları bir yana, kendini sürekli olarak yeniden üretecek bir göz de doğurur. Bütün incelikleri yutan bu büyük göz, zaferler ve mağlûbiyetler seçer yalnızca; düşmanlar ve müttefikler vardır.

Çatışma ve iç karışıklık bölgelerinden dünyaya aktarımda bulunan fotoğrafçılar ile foto muhabirler, 20’nci yüzyıl itibariyle, insanın büyük suçlarını görünür kıldılar. Onlar, savaşın kan bürümüş gözünü delerek bizim gözümüz oldular. Suriyeli fotoğrafçı Bassam Khabieh de onlardan biri…

Khabieh’nin hayattaki niyeti bu değildi oysa; 2013’e dek üniversitede bilgisayar bilimleri eğitimi görüyordu. Suriye’de iç savaşın patlak vermesinin akabinde, eğitimini yarıda keserek ailesinin yanına dönen Khabieh, çatışmaların kızışmasıyla birlikte, kendi sözleriyle, “gün geçtikçe yalnız kalan tehlikeli memleketimizde olan bitenlerden dünyanın haberdar olduğundan emin olmak için” fotoğraf çekmeye başladı.

Bassam Khabieh’nin Kuşatma Altında Yaşam: Doğu Guta’da Şiddete Tanıklık, Günlük Direniş Biçimleri ve Belirsiz Gelecekler adlı sergisi, Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi’nin (MİReKoc) düzenleyiciliğinde, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde açıldı.

Reuters, The Guardian, The Atlantic, The New York Times, The Washington Post ve Time Magazine gibi saygın mecralarda işleri yayınlanan Bassam Khabieh’in, Pulitzer Kriz Merkezi Haberciliği örgütünce “Suriye’deki çatışmaya dair belki de en kapsamlı çalışmalardan biri” sözleriyle övülen fotoğrafları, Suriye’deki çatışmalarda işlenen savaş suçlarına ve diğer insan hakları ihlallerine tanıklık ediyor.

Fotoğrafa, görüşümüzün fotoğrafçının gözüyle, objektifiyle kısıtlandığını da bilerek, tüm zaferlerin ve şiddetin, nidâların ve inlemelerin ötesine düşenleri, bir başka gerçeği görmek için bakarız.

Khabieh’nin fotoğrafları, Doğu Guta’da çatışma ortamında yaşamaya devam eden insanların gündelik deneyimlerine odaklanıyor ve sıklıkla yok sayılan hikâyeleri gösteriyor. Çatışma sırasında insanların hayatlarını sürdürme mücadelesine ve inadına objektifini çeviren Khabieh, yıkımların içinden kurulacak geleceğin mahiyetine dair de mühim ve âcil sorular soruyor.

Margaret Atwood, “Savaş, dil akamete uğradığında cereyan eden şeydir,” der. Bassam Khabieh’nin fotoğrafları, kırılan ve yeniden kurulan hayatın gücüne dair dirâyetli bir dil inşa etmeyi hedefliyor.

İstanbul Edebiyat Evi olarak Bassam Khabieh’nin sergisine ev sahipliği yapmaktan onur duyuyor; serginin insanlığa karşı işlenen suçları hafızamıza kazımanın yanı sıra, mültecilerin kardeşimiz olduğunu da hatırlatmasını diliyoruz.

Kuşatma Altında Yaşam: Doğu Guta’da Şiddete Tanıklık, Günlük Direniş Biçimleri ve Belirsiz Gelecekler, 23 Kasım’a dek hafta içi her gün 14:00-19:00 arasında Kıraathane’de gezilebilir.